Futbolcuyu mal olarak görmek, pazardan koyun alır gibi elleri bağlayıp dakikalarca sallayarak pazarlık yapmak ve çuvalla paraları döküp kendi takımına katmayı kabul edemedi bir türlü futbolun gerçek ruhu. Parayı bastıranın en iyi olduğu bir futbol dünyası hepimizin içini dışına çıkarmaya yetiveriyor. Halkı aç gezerken kamyonla para gönderip 2 yıl önce kendine krampon bulamayan futbolcuyu transfer eden petrol zenginleridir bu işin baş aktörleri. Paranın olduğu yerde rant vardır, rantın olduğu yerde de bok vardır. Bu sistem Ceyhun 24 sene önce doğmadan da böyledir, doğduktan sonra da. Biz şimdi Ceyhun Gülselam'ı bonservis ücreti ödemeden transfer etmiş olabiliriz. Bu yukarıda sayılan senaryolara isyan bayrağı olarak kabul edemeyiz elbette bunu. Çünkü belki de hesabına yatırılan milyon lira bu mentaliteye ters düşecektir. Ceyhun kardeşimiz de bu parayla jiplere binecek, villada kalacaktır. Burjuva seviyesine gelen futbolcular sayesinde zevk vermemektedir belki de futbol. Futbolu, hafta sonu stadyumda izlediği futbolcudan öğrenen ve maç muhabbeti yapan gençler bulunmamaktadır günümüzde. Biz de yaşımız gereği yaşayamamışızdır bu durumu elbette. Yaşamamız da mümkün görünmemektedir. Kahrolsun endüstriyel futbol desek de kahrolmayacaktır sevgi eylem gerektirir demediğimiz sürece.
Ceyhun Gülselam ülke tabiriyle yaşı genç, gelişime açık, ihtiyacımız olan bir mevkide oynayan ve yerli bir isimdir. Ayrıca milli takım seviyesine de yükselmiştir. Şans buldukça iyi kullanır ve kendini geliştirirse Mehmet Topal gibi üst düzey bir futbolcu olacak kapasitededir. Galatasaray için ve Galatasaray'la yıllarını geçirmesi dileğiyle...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum / Yorum Gönder:
Yorum Gönder