Türkiye'nin neresine gitseniz Anadolu kulüpleri benzer olaylar çıkartıyor. Anti Bizans saçmalıkları ile kendilerini avutuyorlar.İstanbul'a geldiklerinde ise inanılmaz bir güvenlik önlemi oluyor. Kendilerine ayrılan bölümlerin olduğu mevkilerde münferit taraftarlarımıza saldırıyorlar. Sonra da torunlarına anlatacak hikayeleri oluyor bu naylon delikanlıların.
Bu hafta Ankaragücü maçında benzer olaylar yine yaşandı. Tek fark vardı. Olaylar organizeydi ve siyaset işin içindeydi. Üstümüze atılan jiletler, kırılan koltuklar, ses bombaları, maytaplar, kaya parçaları..Evet yanlış duymadınız. Kaya parçaları. Taşlar adeta kovaların içinde sokulmuştu stadyuma. Bir keleş eksikti. Emin olun ki silahları olsa stada sokabilecek imkanları vardı. En azından diğer tribünlerde bu kadarı olmuyordu. Taşlanıyorsak saha dışında oluyordu bu. Peki olaylar bu noktaya nasıl gelmişti.
Yıllardır girdiği her iş boka dönen Melih Gökçek kulübü himayesine almıştı. Öyle bir taraftar profili oluşturdu ki biletler bedava.Deplasman otobüsü bedava. Büyük rantın döndüğü bir tribün. Futbolla alakasız onlarca insan. Elbette satılmış emniyette işin içindeydi.Melih'e yalakalık yapmaktan başka işi olmayan güvenlik(!) güçleri bunlara göz yumuyordu.
Galatasaray maçında baştan sonra planlanmış olaylar gerçekleşti. Gişeden bilet satılmadı mesela. Biletleri fahiş fiyatlarla satıyordu Melih'in karaborsacıları. Hem de üstünde "bedelsizdir,satılamaz " yazan biletleri. Onlar içeriye bedavaya girilirken, biz biletimizle 45. dakikada zor giriyorduk. Aklınıza gelebilecek her türlü pisliği yaptılar stadda. Polis ise onlara değil, buna tepki gösteren Galatasaray tribününe saldırıyordu. Yani Ankaragücü'nün sahibi Melih Gökçek paralı askerlerini Galatasaray taraftarının üstüne gönderiyordu. Her türlü imkan ellerinde vardı. İstediklerini yapıyorlardı. Ama polis olaylara engel olmakla görevliyken üstümüze geliyordu. Ceza vermeye kalkıyordu. İlk olarak adama sorarlar sen kimsin de cezayı veriyorsun? Senin görevin suçluyu alıp adalete götürmek. Suçu da Galatasaray'lı olmaktı. Bu ülkenin bağımsız olması için savaş vermiş bir kuruma sempati duymak. O kadar işin üstüne gidip de bir bok çıkaramayan emniyet hırsını taraftardan alıyordu.
Deseler ki Ankaragücü taraftarı bunu Galatasaray'a nefretinden yaptı. Anlayacağım. Ama bunlarınki başka mesele. İb Melih bunlara olay çıkarması için ortam hazırlıyor. Bunlar da saldırıyor. Peki Melih'in derdi ne ? Suyun öteki yakasına sempati duyması olabilir mi ?İçlerinde mutlaka gerçek tribün emekçisi vardır. Kardeşim madem siz neden kulübünüze sahip çıkmıyorsunuz. Taraftarınız satılmış buna neden göz yumuyorsunuz. 100 yıllık kulübe neden sahip çıkmıyorsunuz.
1-Olayların tepesinde şerefsiz bir belediye başkanı. Adeta kral gibi istediğini yapıyor.
2-Belediye yalakası bir emniyet teşkilatı..
3-"Belediyeye g*tünü daya s*kse de fark etmez" diyen bir Ankaragücü kulübü.
4-İçlerinde tribün emekçileri olsa da büyük bölümü paralı asker olmuş, kanı bozuk bir taraftar kesimi..
Bu 4 unsura söyleyecek tek sözüm var. O vurulan joplar, atılan taşlar varya.. Hani atılan o jiletler.. Siz anladınız..
Siyaseti bulanın da, icat edenin de, futbolun içine sokanın da..
Şimdi cezayı alacak yine biz olacağız. Onca kışkırtamaya rağmen yaptıklarımız abartılacak. Neden mi ? Sezonun şampiyonu Temmuz ayında belirlenmiş.. Belirleyen de bu ekip...
Her sene benzer olaylar yaşanıyor. İntikam naraları atılıyor. Ama emniyet güçleri sayesinde İstanbul'da rahat rahat geziyorlar.Bu sene böyle yapmayalım. Kendini taraftar zanneden çapulcu kesime adım attırmayalım İstanbul'da. Ağlayan kızlarımızın, jop yiyen çocuklarımızın cezasını kendimiz verelim. Çünkü biz dost olalım dedikçe için boku çıkmaya başlıyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum / Yorum Gönder:
A'dan Z'ye katılıyorum. Başından sonuna kurgulanmış bir senaryonun içinde kaldık. Biletlerle başladı 800'mü 1100'mü tüm kale arkası mı derken 2 kapıya sıkışmış GS taraftarına bedelsiz biletleri(ki bunların da Ankaragücü tarafı biletleri olduğu belli oldu) 80 TL'ye karaborsa yaptılar. Kapıları kitlediler. Geç girdik. Kaya, koltuk, para, çakmak, jilet yağdırdılar. Canım polisim kısa yoldan numaralı tribünü biraz sağa doğru götüreceğine, bizim tribüne girip cop kullanma yöntemine başvurdu. Taşı alıp tribüne attı!!! Çıkışta hiçbirşey yapmayan 16 Galatasaraylıyı içeri aldı. sabah 5'ti İstanbul'a geldiğimde. Kimsenin dost olmasını istemiyorum ama ceza alınırsa ne olacak onu da bilmiyorum. Haberler çıkmaya başladı 1 maç kapatma diye. Saçmalık ötesi. Ama verirlerse de şaşırmam. Sabrımızı deniyorlar...
ama yeter artık
RTE fenerbahçeli şeref yoksunu melih onun belediye başkanı kasımpaşaya peşkeş çekemedikleri 3 puanı, nondanın biçilmesini sadece seyreden annesi günahsız olmasına rağmen zatımdan milyon küfür yiyen babası meçhul bir hakem tarafından ankaragücüne peşkeş çekilmesi...haa diğer olaylarmı?? giderek büyüyen ve sayı konusunda rakipsiz olan bunu bu sene her platformda gösteren; forma, kombine, telefon hattı vb etkinliklerle kulübüne sahip çıkan ; son on yıldır ilk defa tek yumruk olmuş ve hedefe kilitlenmiş olan büyük GALATASARAY taraftarına kendilerince ahlaksız bir çerçevede ceza kesmek gayretindendir...Emin olun ben o polislerin özellikle fanatik fenerli olanlarının görevlendirildiğini bile düşünecek kadar paranoyak bir çizgide düşünmekteyim olayları...Haa kaşınanı bir yerden sonra kaşımak ve efendiliğin salaklık olmadığını insanlara anlatmakta gerek...Kısaca rövanş muhakkak melihle samiyende hesaplaşmak hak oldu...İnşallah gelmek gibi bir yanlışa düşmezde kimsenin başı belaya girmez... Maçta olan tüm taraftarımıza geçmiş olsun diliyor saygılarımı sunuyorum.
Benimle aynı düşünenlerin olduğunu görmek sevindirici..
Yıllardır Ankara'da oynanan maçların büyük bölümüne giderim,böyle bir olayı ne duydum ne de gördüm, ne de karşılaştım..Önce saatlerce kapıda bekletildik,tribüne girdiğimizde 15.dakikayı geçiyordu zaten.. . Maç bittikten sonra ne olduğunu anlamadan birden ardarda patlayan ses bombaları ve burnumuzun ucundan geçen koca koca kayalar ve sandalyelere maruz kaldık. Jiletler de varmış, o sırada kafamı eğdiğim ve korkudan bayılmak üzere olduğum için görmedim ki eminim görsem bayılırdım. Polisin olanları dakikalarca seyretmesiyse inanılmazdı,önümde oturan 3 çocuk ve 2 bayanla bayrağın altına girdik,sanki o bayrak bizi kocaman kayalardan koruyabilecekmiş gibi!Hepsi korkudan tir tir titriyor ve ağlıyordu,kimsenin küçücük çocuklara bunu yapmaya, bu korkuyu yaşatmaya hakkı yok!Düşüncesizce tribüne bu kadar maddeyi atanlar insan değil,insan olamaz..bütün olanları izleyen polislere diyecek hiç bir sözüm yok,kelimeler yetersiz kalıyor!!Ben ve arkadaşım bulduğumuz ilk boşlukta kendimizi sahaya attık ki sanırım Adnan Sezgin olmasa sahaya da çıkamayacaktık,kapıdaki görevliye "kadınlarla çocukları sahaya çıkartın" diye bağıran oydu. Bu olayın gerçek sorumlularının hakettikleri cezayı almasını çok isterdim ama gördüğüm kadarıyla fatura yine bize kesilecek, deplasmanda ev sahibi takımdan sandalyeleri kayaları,polisten dayağı copu yiyen biziz,sahası kapatılan da biz olacağız.. Ne diyim, yazıklar olsun..
Yorum Gönder