Futbol, basketbol gibi sürekli tempoyla oynanan ve amacı gelen seyirciye keyif vermek olan takım sporları her zaman seyirciden karşılık bekler. Karşılıksız keyif vermek yoktur onların doğasında. Olmaz, gitmez. Çaysız şeker gibidir. Seyirci ne ekerse onu biçer. İnsan yapısında da taraf olmak her zaman vardır. Çoğu zaman da taraf olunan takım kişi karakterleriyle uygunluk gösterir. Takımın sahibi olmuştur artık tribündeki seyirci. Taraftır, taraftardır. Bir kulübü büyütecek olan da taraftarın niceliği ve niteliğiyle alakalıdır.
Çocukluğunda her Türk erkeğinin bir şekilde topa vurmuşluğu vardır ve buna bağlı olarak futbolu çok severiz ülkemizde. Bu yüzdendir tutup çükünü koparışımız. Her şeyi en uç noktalarda yaşayışımızdandır bu sevginin karşılığını alamayışımız. Futbol ve dolayısıyla Galatasaray büyük keyif verir bizlere. Tribünde olmak, onun adını haykırmaktan daha güzel bir nimet yoktur bizler için. " Galatasaray için Galatasaray " sloganına bağlı olarak futbol sevgimizin önüne geçer Sarı - Kırmızı. Ahmet Cömert'te 10 kişi olmak bile en önemli randevudan önce gelir. Kürek müsabakasını izleyen bir kitle oluverir Galatasaray olunca. Su topu diye bir sporun farkına varılır.
Her şey bu kadar güzel giderken para belası girmeye başlar sevgimizin içine. 10 kişiyken 100 kişi, 1000 kişi oluveririz. 1000 kişi 10.000 kişi oluverir bir anda. Hemen birilerinin gözünü para bürümeye başlar. İş endüstriye dökülür. Sağa sola baktığında saf sevgiyle tribüne tutunmuş bedenleri değil, sadece başarıda yanında olanları görürsün. Cefa varsa onlar yoktur. Canım feda olsun sana diye bağırırlar ama içten değildir. Çünkü canı feda değildir. Suni tribüncüler yaratılır bir anda. Semtin büyük abileri toplar yanına gencecik delikanlıları. Galatasaray'dan, futboldan, basketboldan habersiz bir grup insan çıkar ortaya. Gelir sana bağırın lan diye laf söyler. Cebinde emaneti vardır. Bir gün vururlar her şeyden habersiz çocuğu. Göz göre göre yumar hayata gözlerini. Kimsenin umrunda değildir artık. Suç o çocuğun değildir. Onu oraya getiren sistemindir. Suç paranındır. Canı Galatasaray'a değil, paraya feda olmuştur artık.
Uzun lafın kısası basketbol da gözümüzün önünde büyüdü bir anda şube olarak. "Çapulcu" yakıştırması hala benimseniyor olacak ki 150 liralık kombineler 250 liradan satılmaya başlandı. Kaçan Euroleague ve şampiyonluğun hesabı verilmesi gerekirken avcumuzdan uçmaya başladı şube. Abdi İpekçi Ali Sami YEN oldu Galatasaray sevdalısı sayesinde. Gidişi de benzeyecek görünüşe göre cehenneme.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum / Yorum Gönder:
Yorum Gönder