Ve Bu Gücü Kullanabilmeli !

|
"Güç insanın ruhundadır, kaslarında değil." diyordu üstadın bir tanesi. Merak eden kim olduğunu araştırır bulur. Mesele bu değil, sözün anlamı. Biz Pazartesi oynanan maçta hiç bir şeye sevinemeyip, hiç bir şeye üzülemediğimizi anladık. Sanki sahada Galatasaray'ımız değil de lens, lecce, kayseri vardı. Bir kişi de çıkıp, "hayır bu Galatasaray. bakın şurasından belli." diyemezdi. Çünkü son yıllarda olduğu gibi ne parçalısı parçalı gibi, ne topçusu Galatasaray topçusu gibi ne de taraftarı Galatasaraylı gibiydi. Galatasaray taraftarı kelimesinin güncel sözlük anlamına baktığımızda kendini Galatasaray taraftarı olarak görmeyen biz bile biz gibi değildik. Belki de bunun için maçı biz gibi izleyemedik. Tüm bunları bu hale getirenler ise hala tüm bunları bu hale getirenler gibiydi. Bu maç hiç bir taktikle, teknikle açıklanamazdı. Bu sadece tüm bu olaylardaki etkenlerin Galatasaray'a olan inancıyla açıklanabilirdi.

Biz Galatasaray ruhunun yerin üstündeki 11 sarı-kırmızı formalı, protokoldeki bir kaç takım elbiseli veya 20 küsür milyon mor formalıda değil, yerin altındaki parçalı formalı Metin Oktay'da, meşin topu her gün yağlayan Ali Sami YEN başkanda ve Galatasaray'ı yalnızca Galatasaray için seven Alpaslan Dikmen'de olduğuna inanıyorduk. Biz Galatasaray'a inanıyorduk. Bir din gibi, bir mezhep gibi. Belki de eksik olan yerin altındaydı. Üstüne de asla çıkmayacaktı. Ya tanrının onu yeniden yaratmasını bekleyecektik, ya da... ya da ne? bilmiyoruz işte.

2 yorum / Yorum Gönder:

Adsız dedi ki...

galatasaray'a bir din,bir mezhep gibi bağlanmak mı abartmayın yahu..

Gala's dedi ki...

"Galatasaraylılık bir din gibi bir mezhep gibi yerleşmiş köklü bir inançtır. Bunun için Galatasaray'ı tercih eder, Galatasaraylılığımla gurur duyarım."

Metin Oktay

Bu arada Türkçe'de 2 nokta yan yana kullanılmaz.

DEPO