Bundan 5 yıl kadar önce bir Galatasaray - Diyarbakırspor öncesi idi Gica ile son buluşmamız Ali Sami Yen'in yeşil çimleri üzerinde. Maçtan 3 saat kadar önce sıcak bir İstanbul günü kapalı'da yerimizi aldığımızda üzerinde Galatasaray'da geçirdiği yıllarda alnının rengi olan Beyaz formasi ile çıktı sahaya. Hiç değişmeyen lider duruşu ve gülümseyen yüzüyle. Onun gülümseyen yüzü bütün tribüne hakimdi. Zaten bu takıma dahil olduğundan beri Hagi ismi değil miydi hangi organizasyonda olursa olsun bizleri heyecanlandıran. Daha geçenlerde Galatasaray Akademisinin katıldığı turnuvada gizli gizli Hagi'yi takip etmemişmiydik hepimiz? Etmiştik. Tabi hayat enteresan tahmin edilemezlerle dolu. Hiç ummadığımız bir anda futbolun acımasız çarkları aramızdan bir canı aldı dün ama bugün bize cananı geri verdi. Şimdi başımızda korkusuz bir lider var aynı bu armanın sevdalıları gibi. Bu takımın ruhunu tekrar şaha kaldırabilecek birisi. Daha da coşkulu peşinden koşabileceğimiz sahadaki biz olabilecek efsane. Evine hoşgeldin Gica.
3 yorum / Yorum Gönder:
yol göstereceğini düşünerek detaylı bir Hagi analizi yaptım. Futbolculuk kariyerini olaya dahil etmeden çeşitli çıkarımlar yaptım.. okuyup yorumlamanızı bekliyorum :)
http://soccertactic.blogspot.com/2010/10/teknik-direktor-olarak-hagi.html
Sen de hoşgeldin abi.
Sevgili Can,
Konuyu guzel toparlamissin. Ama Hagi'nin teknik direktorlugu konusunda iki onemli noktayi atlamissin yada cok deginmemissin:
1) Genclere verdigi onem. Arda uzerinden bahsetmissin ama bu sadece Arda ile kisitli degil.
2) Otoriter ve kimseye eyvallahi olmayan yapisi. Tugay'da bunu destekleyen bir karakterde Galatasaray'dan en son ayrilislarina bakarsan her ikisininde gorebilirsin baglantiyi.
@Gala
Hosbulduk. Umarim daha dinamik bir sekilde katkida bulunabilirim bu harika bloga.
Yorum Gönder