Ayıdan Post, Laciden Dost Olmaz

Friendly match. Son yıllarda olduğu gibi bir kavram daha Türkçeye aynen girdi. İngilizlerin eğlence için icat ettiği ve dostluk ilişkilerini geliştirdiği futbol onlar için dostluk anlamı taşıyor. Öyleki korner kullanırken taraftarın nefesini hissediyor futbolcular. Bizim tarafa geçersek olaylar malum. Kravatlı, sakal traşını olmuş normal hayatta karınca ezse 3 gün yas tutan adamlar bir anda derbi maçlarıyla canavar olabiliyor. Mesai saatine kadar beraber çalıştığı adamın üstüne, maça gidince sidik torbası atabiliyor. Temeline indiğimizde "balık baştan kokar" sözü bir kez daha karşımıza çıkıyor. Rakip takım taraftarını kanalizasyonda bekletip, girdiği tribüne tezek döken bir yönetim varsa elbette taraftarının da sidik torbası atması normaldir. Ülkemizde r özürlü şahsiyetin bu ülkenin büyük kulüplerinden birisine gelmesiyle sporda şiddetin arttığını cümle alem biliyor. Bugün akşam ise dostluk kupası adında bir maç oynanacak. Rakip takımın kaptanına sorduğumuzda asla dost olmadığımızı söylüyor. Ama biz olaya dostluktan çok hazırlık maçı olarak bakıyoruz.

Peki ama neye hazırlık ?

Bizce;

Su bardağını hangi açıdan atarsak Galatasaray taraftarı atmış gibi gösterebilirize hazırlık.

Nasıl bir baskı kurmalıyız ki hakem maçı tatil etmekten korkara hazırlık.

Galatasaray kaptanını nasıl sinirlendiririze hazırlık.

Nasıl baskı yaratmalıyız ki hakem ofsayttan gol versine hazırlık.

Nasıl kolpaca ıslıklamalıyız ki hakem penaltı versine hazırlık.

Taşı hangi tribünden atarsak hakemin başı yarılıra hazırlık.

Rakibin hangi oyuncusunu sakatlayalım ki şampiyon olamasınlara hazırlık.

Sizce neye hazırlık ?