Galatasaray 3-0 Melih Gökçek FC

|

Kasımpaşa önünde mabedde resital sunan Galatasaray geçen hafta Eskişehir'de karşı yakaspor taktiği ile oynayan takımla karşılaşmıştı. Bu taktiği başarı ile uygulayan mektepten çıkan rıza bizi durdurmayı başarmış, koray da hayatında yapamayacağı şeyleri yapınca 3 puanı bırakmıştık Anadolu'nun bozkırında. Saksafon çalıp halay çeken taraftarı çakma bandosuyla hafta boyunca övülmüştü medya maymunlarınca.

Bu hafta başladı başlamasına. Ama futbolun içine sokmadıkları tek şey olan siyaseti de sokmuştu bazıları son haftalarda. Aynı eylemlerine bu hafta da devam ediyorlardı. O takımın taraftarı olduğuna inanmadığımız, 50 liralık figürler futbolun içine bu boku da bulaştırmıştı. Oluşan sonuçta en çok inlerdeki ayılar mutluydu.

Tüm bunları geride bırakıp ilk yarıda yapılanları unutmayan Galatasaray taraftarı Ankaragücü galibiyetinin önemini biliyor ve stadı dolduruyordu. Cüneyt Arkın filmini izleyip İSTANBUL' un yolunu tutan ankara taraftarı da yerini almıştı. Devletim polisi ellerindeki kılıcı kalkanı yakalayarak onlar için en hayırlı olanı yapmıştı. Çünkü 1453'de fethedilen şehri 1920'li yıllarda vermeyen ulusun torunlarıyla uğraşmak kolay olmayabilirdi. Ankaralılarla o dönemde tek yürek olduğumuzdan onlar da bunun farkındaydı. Sadece ankara kraliyet belediyesi tarafından kandırılmış cahil kesim olmalarıydı onları buna iten.

Galatasaray taraftarı için bugün başka bir milat vardı. Çünkü kral geri dönüyordu. Sahadaki 20 binden fazla insan için onun dönüşü yeterdi ama kralın son dakikalara sürprizi olmalıydı. Deplasmandaki maçtan farklı olarak Mustafa Barış orta sahasını Elano yönetiyordu. Arda cezası sebebi ile 5 sene önceki haline, yani taraftarlığa soyunmuştu. Jo iyice takıma alışmış olduğunu ilk dakikalardaki golle belli etti. Daha sonra zaman zaman parlasak da maçın genelinde topu rakip sahaya yıkmamıştık. Bunun sebebi ilk dakikalardaki gol olmalıydı. Ama yıldızları ile sonuca giden Galatasaray Keita'nın insanüstü gayreti ile farkı 2'ye çıkarmıştı. Dos santos sahada pek gözükmeyince değişiklikler başladı ve Barış'ın yerine oyuna giren Baros alkış alıyordu. Attığı deparlar ve delici koşuları ile kaldığı yerden devam ediyordu Kral. Yine Kieta'nın insanüstü çabasıyla tam bir Milan Baros golü atan kral karşı tarafa selamını çakıyordu. Taraftar ise bu gole 3 puanı getiren gol kadar seviniyordu. Atılan 1 ve 3. gollerdeki asistin asistini yapan Neill kendine bizi hayran bırakıyordu. Keşke bir tane daha olsa dedirtiyordu. Ama bize göre vardı. Eğer sakatlık sorunu olmasa bu işi Emre Güngör yapardı.

Dün erken gelen golün rahatlığıyla çok çok iyi oynamayan Galatasaray liderliğine devam ediyor ve şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerliyordu. Geçen hafta kaybedilen puan ile şampiyonluk gitmemiş, sadece süresi uzamıştı. İyi oynamadan kazanmanın önemi bu yolda çok önemliydi.

4' Jo Alves
36' Kader Keita
93' Milan Baros

3 yorum / Yorum Gönder:

mirmak dedi ki...

''Ankara Kraliyet Belediyesi'' :)

Adsız dedi ki...

Özgür'ün dedesi vefat etti. Bir kaç gün yok.

Adsız dedi ki...

İleriye yürüyüp, geri sayıyoruz.

DEPO