Geçilen haftada İngilizler'in Butcher diye çağırdığı kişilere özenen rakip takım futbolcuları konuşulmuştu. Ali Sami YEN onlar için özel hazırlanmış, pankartlar yapılmıştı. Tek amacı provakatörlük olan ve annesinin adının binlerce kişiler tarafından şarkılar eşliğinde söylenmesinden hoşnut olan bu futbolcular yine aynı dertteydi. Tribüne yapılan hareketler, zaman geçirmeler, sahadan sedyeyle çıkıp sedyeden zemine atlamalar...
Galatasaray kurulduğu günden beri bu tür rakiplerle uğraşırdı zaten. Bu konuda tecrübeliydi ve eksik kadrosuna rağmen maça iyi başladı. Mustafa topu ömerçipin üstüne vuruyordu. Direklerin Ömer'e sempatisi olacak ki bize geçit vermiyordu. Elano defansa gelip top çıkarıyor, oyun kuruyor, top kapıyor, pres yapıyor derken bir anda kendini ceza sahasında yerde buldu. Yapılan faule penaltı çalındı ve Elano Ömer'i ters köşeye yatırarak ona pankart yapan taraftarları mutlu etti. Aynı oyununu da 90 dakikaya yayınca sahanın en iyisi oluvermişti. Ardından duran topta beraberlik yakalansa da Galatasaray son haftalara göre daha istekliydi.
2. yarı başlarken Emre Çolak hazırlanıyordu. Forvetsizsiniz dediğimiz gibi içimizden biri, altyapı oyuncumuz Emre sahaya giriyordu. 2 dakikada ; bir gollük pas verip, bir de kaptanının asistini gole çeviriyor ve ona şans veren hocasına koşuyordu. Ardından yaptığı hareketlerle alkış alıyor, pres yaparak defansif özelliklerini gösteriyordu. Yaptığı hatada golü yesek de onu kazanmak bizim için daha önemliydi. Çünkü Galatasaray'ın böyle sorumluluk alan oyunculara ihtiyacı vardı. Zaten maç sonunda hatasını kabul edip, özür dileyerek erdemini gösteriyordu. Maç içinde yararının daha çok olduğu da bir gerçekti. Lucas Neill mükemmel tekniğini soğuk kanlılığı ile birleştirip yanına zekasını da koyunca efsane olma yolunda ilerliyordu. Emre Güngör defanstaki top hızını artırmıştı. Sakatlanmadan istikrarlı olması da sevindiriciydi. Uğur Uçar hücuma katkı veriyor, yaptığı ortalarda Sabri'den isabetli oluyordu. Ama yine de yaranamıyordu hıncal kılıklılara. Keita bugün yeterli olamıyor, Mustafa Sarp kaçırdıkları ile saç baş yoldurtuyordu. Ama 3. goldeki isteği ile asist yapıp galbiyet almamızı sağlıyordu. Evet golü Caner atmıştı. Maça sol bekte başlayıp hücumda çok iyi işler yapmıştı. Ali Sami YEN'de sol bek oynar bu çocuk dedirtmişti. Ama kesinlikle ileride daha yararlıydı. Mehmet Topal savunmada kendisini düzeltmiş ama top kullanmada hala çok yavaştı. Gio daha tam olarak takıma alışamamıştı. Sabredilmesi gerektiği bilinmeliydi. Çünkü o 2-3 aylık bir oyuncu değildi. Uzun vadede bu takımın yıldızı olacak kapasitesi vardı.
Evet aslanlarımız iyi oynamıştı. Yapılan hatalar, şanssızlık ve forvetsizlik elenmemizde etkendi. Bu mücadele gücünü gösterip bu 3 etmenden birisi yanımızda olursa işler daha iyi olacaktı. Takımımız Antalya'da kampa girecek ve asıl yeri olan Avrupa'da başarıya hazırlanacaktı. Belkide Türkiye Kupası'ndan elenmemiz diğer kulvarlara daha iyi konsantre olmamızı sağlayabilirdi. KONSANTRASYON.
Galatasaray kurulduğu günden beri bu tür rakiplerle uğraşırdı zaten. Bu konuda tecrübeliydi ve eksik kadrosuna rağmen maça iyi başladı. Mustafa topu ömerçipin üstüne vuruyordu. Direklerin Ömer'e sempatisi olacak ki bize geçit vermiyordu. Elano defansa gelip top çıkarıyor, oyun kuruyor, top kapıyor, pres yapıyor derken bir anda kendini ceza sahasında yerde buldu. Yapılan faule penaltı çalındı ve Elano Ömer'i ters köşeye yatırarak ona pankart yapan taraftarları mutlu etti. Aynı oyununu da 90 dakikaya yayınca sahanın en iyisi oluvermişti. Ardından duran topta beraberlik yakalansa da Galatasaray son haftalara göre daha istekliydi.
2. yarı başlarken Emre Çolak hazırlanıyordu. Forvetsizsiniz dediğimiz gibi içimizden biri, altyapı oyuncumuz Emre sahaya giriyordu. 2 dakikada ; bir gollük pas verip, bir de kaptanının asistini gole çeviriyor ve ona şans veren hocasına koşuyordu. Ardından yaptığı hareketlerle alkış alıyor, pres yaparak defansif özelliklerini gösteriyordu. Yaptığı hatada golü yesek de onu kazanmak bizim için daha önemliydi. Çünkü Galatasaray'ın böyle sorumluluk alan oyunculara ihtiyacı vardı. Zaten maç sonunda hatasını kabul edip, özür dileyerek erdemini gösteriyordu. Maç içinde yararının daha çok olduğu da bir gerçekti. Lucas Neill mükemmel tekniğini soğuk kanlılığı ile birleştirip yanına zekasını da koyunca efsane olma yolunda ilerliyordu. Emre Güngör defanstaki top hızını artırmıştı. Sakatlanmadan istikrarlı olması da sevindiriciydi. Uğur Uçar hücuma katkı veriyor, yaptığı ortalarda Sabri'den isabetli oluyordu. Ama yine de yaranamıyordu hıncal kılıklılara. Keita bugün yeterli olamıyor, Mustafa Sarp kaçırdıkları ile saç baş yoldurtuyordu. Ama 3. goldeki isteği ile asist yapıp galbiyet almamızı sağlıyordu. Evet golü Caner atmıştı. Maça sol bekte başlayıp hücumda çok iyi işler yapmıştı. Ali Sami YEN'de sol bek oynar bu çocuk dedirtmişti. Ama kesinlikle ileride daha yararlıydı. Mehmet Topal savunmada kendisini düzeltmiş ama top kullanmada hala çok yavaştı. Gio daha tam olarak takıma alışamamıştı. Sabredilmesi gerektiği bilinmeliydi. Çünkü o 2-3 aylık bir oyuncu değildi. Uzun vadede bu takımın yıldızı olacak kapasitesi vardı.
Evet aslanlarımız iyi oynamıştı. Yapılan hatalar, şanssızlık ve forvetsizlik elenmemizde etkendi. Bu mücadele gücünü gösterip bu 3 etmenden birisi yanımızda olursa işler daha iyi olacaktı. Takımımız Antalya'da kampa girecek ve asıl yeri olan Avrupa'da başarıya hazırlanacaktı. Belkide Türkiye Kupası'ndan elenmemiz diğer kulvarlara daha iyi konsantre olmamızı sağlayabilirdi. KONSANTRASYON.
Galatasaray 3-2 Antalyaspor
31' Elano Blumer
48' Emre Çolak
84' Caner Erkin
4 yorum / Yorum Gönder:
ELANO-CANER-EMRE ÇOLAK bu üçlüyü izlemek gün geçtikçe daha keyifli oluyor.Tabii ki bu zevki Okay karacan anlatmalı.
Bu üçlü bizim geleceğimiz
Alttaki ikili ise seneye geçmişimiz olacaktır.
1-Sarp; iyi niyetli hırslı ama olmuyor işte.Yediğimiz ikinci golde kaleyi kapatmak yerine acemice pozisyon aldı.2-Servet; hücumu daha fazla sevdiği ve tekniğini göstermeye çalıştığı sürece onu sevmiyorum.Emre Güngör maç eksiğini atlatsın kimse Servet demez.
Dün Neill resmen Feldkamp dönemindeki delici koşular yapan Servet'e nazire yaptı. Emre Güngör olcak gibi oraya. Olmadı Ali geliyor.
okay karacan lig tvye geçse ne güzel olur. 321in hakkını verirler. antalyalılar taraflı anlattı diyor. ama adam gsli bile değilmiş. bir de bu üstteki pankartın anlamını neymiş?
@ adsız
Sana inanıyoruz Elano, her zaman yanında olacağız
Yorum Gönder