2.Bölüm içerisinde Rijkaard Barcelona’da iken takımın düşüşünün sebeplerinden bahsetmiştik. Yine kısaca özetlersek bunun nedenleri;
Kondisyon yetersizliği,alışma süreci ve sistemin farklılığı
Dikkatle inceleyecek olursak, Total Futbol’u benimseyen ve başarılı olan takımaların altyapılarına verdikleri önem hepimizin dikkatini çekmiştir.
Barcelona,Ajax,Porto...Ve daha nicesi...
Çünkü bu sistem öyle 1-2 ayda aşılanacak kadar kolay değil. En başta oyuncuların saha yerleşimi ve pas organizasyonları,kademe anlayışı gibi nitelikleri önceden öğrenmesi gerek.
Nitekim Barcelona’nın ilk kadrosuna baktığımızda;
Ronaldinho,Guily,Marquez ve bir nebzede olsa Deco’nun sisteme yabancılık çektikleri ve alışma sürecinin buna bağlı olarak uzadığını görebiliriz.
Şimdiki kadroya bakacak olursak;
Messi,İniesta,Pique gibi altyapıdan çıkan oyuncular ile böyle bir sorun yşamadıkları aşikar.
İşte bu sebepledir ki altyapımıza da Hollanda Ekolü (Total Futbol) getirilmeye çalışılıyor.
Şimdi birazda Barcelona takımını inceleyerek eksiklerimizi gözlemleyelim. (Resimlerin bazıları Spox’dan alıntıdır)
İlk resimde Barca’nın sahaya dağılımını görmekteyiz. Tandem olarak adlandırılan 2 stoper en geride, defansif önlibero emniyet amaçlı hemen önlerinde, 2 sağ bek ise olabildiğince açılmış durumda. Bu hem dağılım hem oyunun her alanını kullanmaya yardımcı, hemde stoperlerin topla daha rahat çıkarak önlibero üzerinden 2 ortasaha (Xavi-İniesta) ile kolayca birleşmelerini sağlayacaktır .Öndeki ikilinin top almak için ne kadar yakın oynadıklarına dikkat!
Talinn maçında sahaya yayılımımıza bakarsak;
Bekler mümkün olduğunca açılmış ve stoperler en geriden olabildiğince tek pasla çıkmaya çalışıyor .Görünüşte bir sorun yok gibi ancak topla buluşan Ayhan’dan pas alması gereken Arda şuan ekranda yok .Çünkü Arda geçen seneden kalma alışkanlıkla forvetin hemen arkasında sol çizgiye yakın bir yerde pas bekliyor. Yani çift sol açıkla oynuyormuşuz gibi. Olması gereken yer ise orta yuvarlağın rakip ucu. En gerideki Talinn’linin olduğu yer.
Aşşağıda olduğu gibi;
Barcelona için "Pas" kelimesinin ne kadar önemli olduğunu açıklamaya gerek yok sanırım. Esas mentalite saha içinde üçgenler kurarak hızlı ve tek paslarla topu tehlike alanına taşımaktır.
Bunu ne kadar iyi yaptklarını aşşağıdaki linkte görebiliriz.
Üçgenlere Dikkat...
Defanstan ileri alana taşınan top, hedef santraforun da geri gelmesi ile dikine oyuna veya atağın kanatlara taşınmasını sağlayacaktır.
Veya bizdeki hali ile Baros’un Kanatlara gelip Arda-Ayhan(Elano) ikilisinin içeri katetmesini kolaylaştırır.
En önemli konu ise Üçgenler .Defanstan başlayıp (Stoper-Stoper-Önlibero) ileri doğru giden(Önlibero-Ortasaha-Ortasaha) daha sonra kanattaki oyuncular ve forvet ile giderek artmaktadır.
Tabiki forvetin boşalttığı alanlara da orta saha ve ikinci forvetlerden koşular olacaktır.
Tabiki forvetin boşalttığı alanlara da orta saha ve ikinci forvetlerden koşular olacaktır.
Burda da Baros’un boşalttığı alana Arda’nın koşu yaptığı gibi. Nitekim pozisyon da Keita’nın golüyle sonuçlanmıştır.
Peki rakip kapanırsa???
Burda ise tüm oyuncular defans arasında sıkışmış ve katı bir savunma uygulanıyor.Ortasahadaki ikiliden birinin yapması gereken ise...
Top defanstan çıkan veya 2. ortasaha olarak atağa katılan oyuncuya aktarılır ve rakibin etkili defansı esnetilerek oyuna genişlik kazandırılır.
Ve tabiki dönerek oynamak...Michels’in bahsettiği "Her oyuncu her mevkide oynayabilmelidir" sözünün dayandığı nokta.
Ve bunu en güzel uygulamamız..
Arda’nın korner çizgisine çekilmesiyle ve onun boşalttığı alana Kewell’ın koşusu...Sonuç? Gollll...
Defansif olarak hücum oyuncularının yükümlülüklerine bakacak olursak...
Peki rakip kapanırsa???
Burda ise tüm oyuncular defans arasında sıkışmış ve katı bir savunma uygulanıyor.Ortasahadaki ikiliden birinin yapması gereken ise...
Top defanstan çıkan veya 2. ortasaha olarak atağa katılan oyuncuya aktarılır ve rakibin etkili defansı esnetilerek oyuna genişlik kazandırılır.
Ve tabiki dönerek oynamak...Michels’in bahsettiği "Her oyuncu her mevkide oynayabilmelidir" sözünün dayandığı nokta.
Ve bunu en güzel uygulamamız..
Arda’nın korner çizgisine çekilmesiyle ve onun boşalttığı alana Kewell’ın koşusu...Sonuç? Gollll...
Defansif olarak hücum oyuncularının yükümlülüklerine bakacak olursak...
Top rakip bekte iken kanat oyuncusu baskıya gelir. Burda önemli olan ise hedef santrafor’un yeri. Topu geri veya yana oynamaya karşı defans ile önlibero arasında;
Top çizgiye paralel oynanır (Mecburiyetten) ve sonuç...
Olgunlaşmadan bitmiş bir atak daha...
Rijkaard Barcelona'sını hatırlarsak, sağda herkesi deli eden Oleguer ısrarı, sol kanattaki Silvinho ve Giovanni gibi hucümcu beklerin ileri çıkışlarında geride stoperlerle ve önlibero ile defansı 4’lemektir.
Çünkü o zamanki Barca’nın esas atak yönü Ronaldinho’nun olduğu sol kanattır.
Şimdi ise Messi ile sol kanat ağırlıklı hucüm gerçekleştirdiklerinden arkasında D. Alves gibi hücumcu bir bek ve ters kanatta daha defansif Abidal.
Yani bir nevi Hucüm ağırlıklı bölgenin tersi defansif olarak kapatılmalı.
Bizde ise Hakan Balta’nın yeri garanti olduğundan ters kanatta daha seri ve ofansif bir bek olan Sabri’nin oynaması kaçınılmaz oluyor. Alpaslan ve Volkan’ın yetersiz görülmesi,Uğur’un Sabri’nin yerini (Şimdilik) alamaması da bu sisteme dayanmaktadır
Yani aslında 4’lü değil 3’lü savunma ve serbest bir bek ile oynanmaktadır. Bu sistemin Chelsea maçında nasıl uygulandığına bakacak olursak;
Derin defans çizgisi,Orta sahada üçgenlerle kurulan pas sirkülasyonu ve ilerde pres ile birlikte baskı...
Sözün özü;
Anlatması ve okuması bile bu kadar zaman alan bir sistemin altyapıda bu felsefeyi yemeden uygulamaya çalışan oyuncularla zaman alıp bazen tökezlemelere neden olabilir.
Bize düşen ise bu devrim niteliğindeki adımın sonuna kadar arkasında durmaktır.
Okuyan,Yorumlayan, Beğenen Beğenmeyen herkese;
Sevgiler Saygılar...
YURDAL AY
Top çizgiye paralel oynanır (Mecburiyetten) ve sonuç...
Olgunlaşmadan bitmiş bir atak daha...
Rijkaard Barcelona'sını hatırlarsak, sağda herkesi deli eden Oleguer ısrarı, sol kanattaki Silvinho ve Giovanni gibi hucümcu beklerin ileri çıkışlarında geride stoperlerle ve önlibero ile defansı 4’lemektir.
Çünkü o zamanki Barca’nın esas atak yönü Ronaldinho’nun olduğu sol kanattır.
Şimdi ise Messi ile sol kanat ağırlıklı hucüm gerçekleştirdiklerinden arkasında D. Alves gibi hücumcu bir bek ve ters kanatta daha defansif Abidal.
Yani bir nevi Hucüm ağırlıklı bölgenin tersi defansif olarak kapatılmalı.
Bizde ise Hakan Balta’nın yeri garanti olduğundan ters kanatta daha seri ve ofansif bir bek olan Sabri’nin oynaması kaçınılmaz oluyor. Alpaslan ve Volkan’ın yetersiz görülmesi,Uğur’un Sabri’nin yerini (Şimdilik) alamaması da bu sisteme dayanmaktadır
Yani aslında 4’lü değil 3’lü savunma ve serbest bir bek ile oynanmaktadır. Bu sistemin Chelsea maçında nasıl uygulandığına bakacak olursak;
Derin defans çizgisi,Orta sahada üçgenlerle kurulan pas sirkülasyonu ve ilerde pres ile birlikte baskı...
Sözün özü;
Anlatması ve okuması bile bu kadar zaman alan bir sistemin altyapıda bu felsefeyi yemeden uygulamaya çalışan oyuncularla zaman alıp bazen tökezlemelere neden olabilir.
Bize düşen ise bu devrim niteliğindeki adımın sonuna kadar arkasında durmaktır.
Okuyan,Yorumlayan, Beğenen Beğenmeyen herkese;
Sevgiler Saygılar...
YURDAL AY
4 yorum / Yorum Gönder:
Galatasaray bu sene hakkaten iyi top oynuyor. OLursak bu sene şampiyonlar ligi şampiyonu oluruz..
fotolarla birlikte süper bi analiz olmuş.şuan herşey iyi gidiyor ama birkaç kötü sonuç aldığımız umarım herkes basının gazına gelmez.bu teknik ekip ve kadro gereken sabrı hakediyor.bu sene olmasa da önümüzdeki senelerde avrupada başarı mutlaka gelecektir.
@plesk
sendemi bloga kafayı çekip girenlerdensin?
Alkol kötü birşeydir, bazı istisnalar dışında..
Yorum Gönder