Basın ; Rating ve Türk Sporu

Engelsiz Aslanlarımız tüm engelleri aşarak Avrupa Şampiyonu oldular. Takımlar bazında ülkemizde Avrupa'nın 1 numaralı kupasını kazanan tek takım onlar. Yani biz. Hemde öyle böyle değil 2. kez üst üste kazandık. Şöyle bakın olaya. Galatasaray futbol takımı Barcelona'yı eze eze yenip şampiyonlar ligini alıyor. Geçen sene de Milan'ı yenmişti ve aynı kupayı almıştı.Hatta oranın devamında Cruzeiro'yu yenerek Kıtalararası şampiyon olmuştu. Her şey Türk sporu için diyen basınımız da bu haberi en alt satırlarda ufak bir sütunda veriyor. İnanılacak bir şey mi bu? Madem Türk sporunu ileri götürmek için uğraşıyorsunuz buyrun size fırsat. Engelsiz Aslanları manşet yapın. Tamam Futbol'un 1 numara olduğu bir gerçek. Ama Beşiktaş'ın Fink'i almasından daha mı önemsiz bu haber? Bu haberi ana sayfada manşetten verirken bu tarihi başarı neden iç sayfalarda küçücük veriliyor. Bir de olayın şu boyutu var. Bu kupayı Galatasaray değil de başka bir takım alsa basının tutumu ne olurdu? Ben biliyorum ne olacağını..Siz de biliyorsunuz. Madem öyle, o zaman Türk Sporu gelişsin safsatasını bırakın artık. Siz cebinize koyacağınız yeşiller için, üstüne bineceğiniz Passat'lar için kullanın kaleminizi. Aynen Galatasaray Bayan Basketbol Takımı'nın Avrupa şampiyonu olmasını, Fenerbahçe'nin bayan basketbol ligindeki galibiyetinden önemsiz göstermeniz gibi. Biz daha çok Real Madrid - Barcelona maçını izler vayy be ne maçtı deriz. O maçları da daha çok Rıdvan Dilmen yorumlar. Ömer Üründül mü? Tenis maçı bile yorumladı yahu daha ne. Bi bizim halı saha maçı kaldı anlatmadığı. Adnan Aybaba'dır bu ülkenin 1 numaralı yorumcusu. İlker Yasin'dir bu ülkenin en iyi spikeri. Magazine hiç girmiyorum. Zira Mehmet Ali Erbil adını duyunca bile içim bir hoş oluyor...