24 Şubat 2013 Pazar

Galatasaray ve Medya Saldırıları

2010-2011 sezonuydu. Galatasaray lige erken havlu atmış, yönetim sorunlarla boğuşuyor, kulüp battı batacak lafları kol geziyordu. Türk medyası gerçekten çok enteresan, ülkede iyiye giden, tabiri caizse düşmüş ve kalkmaya başlayan her ne olursa olsun, hemen köstek kampanyalarına başlar. Bunun aksini gören yoktur.

2010-2011 sezonu tam anlamıyla bir kabustu. Taraftarın yönetimle ters gitmesi, her maç yönetim istifa sesleri cabasıydı. Bu dönemde Galatasaray hakkında basında haber, eleştiri ve yorum yoktu. Nedeni Galatasaray kötüydü, dibe vurmuştu. Taki genel kurulda Adnan Polat'ın ibra edilmemesiyle seçime gidilene kadar..

14.05.2011 yapılan seçimde Ünal Aysal başkan seçildi ve yeni bir döneme girilmişti. Ünal Aysal'ın bu dönem için dediği tek şey "Başarı, Başarı ve Başarı". Daha ilk günden basında huzursuzluk oluşturmaya yönelik haberler başlamıştı..

3 temmuz 2011 günü başlayan şike sürecinde, Galatasaray yaptığı açıklamalarla, sürecin bir an evvel ülke menfaatinde sonuçlanması için uğraşırken, hep suçlu ilan ediliyordu. Lakin işin içinde olanlar adeta sütten çıkma ak kaşıktı. Her şekliyle Galatasaray'ın yükselme dönemine girmesi bir şekilde engellemeliydi.

2011-2012 sezonunu Şampiyon tamamlayan Galatasaray adeta küllerinden yeniden doğuyordu. Şampiyonlar ligine direk katılmasıyla, başarı kısa sürede tavan yapmıştı. Bu başarıların maddi anlamda da getiriside çok çok fazlaydı Galatasaray için..

2012-2013 sezonuna Galatasaray, Süper lige göre oldukça üst seviyede olan bir takımla giriyordu. Transfer döneminde; Burak Yılmaz, Hamit Altıntop, Nordin Amrabat, Dany takıma katılıyor, yapılan yorumlarda Galatasaray ligi uzak ara şampiyon bitireceğiydi. Sezon başında aldığı liderliği şuana kadar bırakmayan Galatasaray, Şampiyonlar liginde de 3 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 mağlubiyetle gruplardan çıkmayı başarıyordu. Bu arada sermaye arttırımı yoluna giden yönetim, küçük yatırımcıyı dolandırmak suçlamalariyla medyada çok ağır eleştirilere maruz kalıyordu. Yönetim herşeyin kanunlara ve yönetmeliklere uygun olduğunu söyleyip bu işten vazgeçmiyordu. Sermaye arttırımıyla, kulübe girecek olan nakit girdi miktarının 300-400 milyon TL arasında olduğunu söylenmeye başlayınca, bazı çakalların bu işin sonlandırılması için emirler alıp, kampanyalar baslattigina tanik oluyorduk. Fakat çabalar sonuçsuz kaliyor..

Devre arasında takıma dünyaca 2 yıldız, Drogba ve Sneijder'ı katan Galatasaray tam anlamıyla dünya kulübü olma yolunda büyük adımlar atmaya devam ediyordu.Türk medyasında, yapılan transferlere karşı ortaklaşa bir linç kampanyası başlamıştı. Gelen oyuncuların aldığı ücretler, takımdaki sistemin ne olacağı, teknik kadronun istemediği halde oyuncuları zorla alındığı, takımın dengelerini bozacağına varan hayal ürünü haberler üretiyordu basın.

Galatasaray, kazandığı her başarıdan sonra medyanın bu kirli oyunuyla karşı karşıya kalıyor.

Her zaman demişizdir, Galatasaray en güzel cevabı sahada veriyor ve verecektir..




2 yorum:

  1. I think this іs amοng the most signifiсant infοrmation for me.
    Anԁ i'm glad reading your article. But wanna remark on some general things, The site style is ideal, the articles is really great : D. Good job, cheers

    Review my blog: http://Www.loydtuerk.com/
    Also see my site > SEOPressor V5 review

    YanıtlaSil
  2. Ӏ lіke it ωhen indivіduals get together and shаre оpiniοns.
    Great webѕite, keep іt up!

    mу web page - seopressor version5
    my webpage - SEOPressor V5 review

    YanıtlaSil

'çabamızın adı galatasaray!'