1 Ağustos 2009 Cumartesi

Bir Kopenhag anısı..

" Maçın sonlarına geliyordu, Hagi atılmıştı... O ana kadar eksiksiz bir taraftarlık örneği göstermiş olan bizler de kaygılanıyorduk, kimseden ses çıkmayacak,tezahuratlarımız kesilecek diye endişeleniyorduk...Çünkü hepimiz sahada kupaya gittiğimizi görüyorduk.

"Dağ başını duman almış" marşı başladı. Yedekte tuttuğumuz bir tezahurattı. Bunu daha önceleride yapmış ve başarmıştık.Ama o gece o tezahurat başladığında, daha önce hiç şahit olmadığımız kollektif bir varoluşa geçtik birden bire.Bu kollektif ortak ruh,yavaş yavaş sahanın tümünü kapladı.Önce endişe edenler, maça bakamayanlar , yavaş yavaş yerlerinden doğruldular,sonra oturanlar ayağa kalkmaya başladılar.. O ana kadar hiç sesi çıkmayanlar katılmaya başladılar..Garip gelebilir belki ama, bir süre sonra insanlar birbirlerine sarılmış, ağlayarak bu tezahuratı hançeresi patlarcasına sürdürmeye devam ediyordu.. " İnlesin.. İnlesin ! " Bir boşluk bir nefes alma anı.Bir yeniden güç kazanma esi.Ve ardından yanardağdan patlarcasına bir çığlık : "Bu gök deniz nerede varr!"

Bir süre sonra bunun, bugüne kadar çözülmeyen bir fizik problemi,bir enerji meselesi olduğunu fark ettik.Bilincimiz enerji üretebilir mi ? Evet üretebiliyor, çünkü bunu gördük.Bu enerji; sahada,tribünde heryerde vardı..Arsenal duraksadı,gelip geçici bir şey olduğunu düşündü..Ama sonra o enerjinin yoğunluğuna teslim oldu ve sustu..10 lişiye 11 kişi oynadıklarını unuttular, önlerine birer Çin ordusu gibi üşüşen ayaklardan uzaklaşmaya çalıştılar.

Maçın kaçıncı dakikasıydı öyle? 108 ? 112? Arsenal kendi ceza sahasından bir taç atışı yapılacaktı.Bizimkiler geri çekilmiş, onları bekliyordu.Birdenbire Fatih Terim kulübeden bir el işareti yaptı oyuncularına, " ileri çıkın" anlamında..Taffarel dışındaki 9 oyuncumuz birden bire hareketlendi ve Arsenal sahasına koşmaya başladı.Birbirlerine işaret ederek , herkes bir rakibini tutmak üzere pozisyon aldı.

Daha sonra penaltı atmaya gelen Arsenalli futbolcuların yön duygularını şaşırtan ve sonuçta kupayı getiren olaylarda bu enerjinin büyük rolü olduğu ortaya çıktı.Bunun adı , pozitif enerjiydi.Ve biz bu enerjiyi epeydir hissediyorduk..


*Galatasaray Dergisi

Filizlenir anılarda gururum!

4 yorum:

  1. bunu yazan kim dergide ?

    YanıtlaSil
  2. isim yazmıyor. okur/yazar/çizer diye bir kısım var son sayfada orada bu yazı..

    YanıtlaSil
  3. hmm tamam anladım biliyorum o bölümü. bu arada bu ay dergi alınır.. :)

    YanıtlaSil

'çabamızın adı galatasaray!'